Bugün CHP olağanüstü kurultay davası var. Karar çıkacak mı, siz bu yazıyı okuduğunuzda belli olacak. Şayet mutlak geçersizlik kararı çıkarsa borsa, dolar nasıl etkilenir? Son üç dört gündür herkes bana bunu soruyor. Hangi karar çıkarsa çıksın, umarım ekonomi çok etkilenmez.
Bugün çıkacak karar nihai karar olsun. Kongre ve olağanüstü kurultay artık gündemden düşsün. Bir partinin böyle anılması doğru değil. Burada görev mahkemelere düşüyor. Yetkili olan mahkeme belli, işi uzatmaya gerek yok. Ha bana sorarsanız uzatma kararı bile çıkabilir. Ama uzatma kararı çıkarsa bu yanlış olur. Belirsizlik hâkim olması kötü bir şey. Piyasalar bundan olumsuz etkilenir.
CHP’de onlarca yolsuzluk ve rüşvet iddiası var. Onları konuşmak varken CHP’nin kurultay işlerini konuşmak iyi değil. Manavgat, İstanbul, Adana, ilçe belediyeleri ve daha onlarca yolsuzluk iddiası var. CHP bunların hiçbirine cevap vermiyor. Esas bunları konuşmak lazım.
Bu arada CHP’liler ne diyor diye baktım. Sabah gazetesi bazı isimlerle konuşmuş. Aktarıyorum:
Lütfü Savaş: "Genel Başkanımız Özgür Özel, şaibeli kurultayın şaibeli genel başkanı olarak anılıyordu. Ben de bir Cumhuriyet Halk Partili olarak partimin adı kirlenmesin, şaibeden kurtulsun ne var ne yok ortaya çıksın diye dava açtım. Hasta olanın doktora başvurduğu gibi ben de hukuka başvurdum.
Şaibe yoktur denilirse sevinirim, mutlu olurum. Şaibe vardır denirse de bunu yapanlar partiden temizlenir, yine mutlu olurum. 104 yıllık partinin şaibeden temizlenmesini istiyoruz. Bu dava bizim, CHP'lilerin davasıdır. Kimse karışmasın, hukuk tecelli etsin."
Yılmaz Özkanat: "En tepeden en aşağıya herkes, her şeyi biliyor. Yanlışlar ve yolsuzluklar oldu. Ben de iyi bir CHP'li olarak parti şaibeden arınsın, bu tartışmadan kurtulsun diye dava açtım...
Bu süreçte hiçbir partinin dava açmamız için telkini, tavsiyesi ya da yönlendirmesi olmadı. Bu dava bizim, CHP'nin iç meselesidir. Ben ve diğer arkadaşlarım bildiklerimi savcılığa ilettik. Çıkacak olan kararla CHP'yi şaibesiz olanlar yönetsin."
Hatip Karaaslan: "Ben SHP'den bu yana CHP'liyim. 38. Kurultay'dan hemen sonra şaibe kavgası başladı. Aslında ilk olarak İstanbul Kongresi'nde şaibeyi gördük. Delegeler, 'Alan aldım, veren verdim' demeye başladı.
Kendi gözümle de gördüm. Bize de para teklif ettiler. İmamoğlu siyasi kariyeri için CHP'yi basamak yaptı ve partinin kimyasını bozdu. 6-7 ay aramızda kavga ettik. Genel Merkez'e sesimizi duyuramadık. Bir yol alamadık. Parayla irade satın alındı. İmamoğlu ve ekibinin partimizi bitirmemesi için kayıtsız kalamazdık ve davayı açtık."
Tamam rüşvet, yolsuzluk var. Onları yapanlar cezalandırılsın. Ama CHP’nin kurumsal kimliği etkilenmesin. Ve en önemlisi lütfen kararı geciktirmeyin sayın yargıçlar, lütfen...
Cem Küçük'ün önceki yazıları...